İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyle) mücadele etmek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyle) mücadele vermek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyde) zorlanmak |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyi) zar zor yapmak |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyi) zor anlamak |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyi) anlamakta zorlanmak/zorluk çekmek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyi) anlama mücadelesi vermek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir karardan) pişman olmak/vicdan azabı çekmek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir şeyin) sonuçlarıyla mücadele etmek |
Öbek Fiiller | struggle with (something) f. | (bir karardan/seçimden) dolayı içi rahat olmamak/suçluluk hissetmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | struggle on with something f. | elde olanla yetinmek/idare etmek |
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | zor/çaba gerektiren (bir şeye) dayanmak |
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | zor/çaba gerektiren (bir şeyi) idare etmek |
Öbek Fiiller | struggle on with (something) f. | (bir şeyle) idare etmek |
Öbek Fiiller | struggle along (with something) f. | (bir şeye) dayanmak |
Öbek Fiiller | struggle along (with something) f. | (bir şeyle/bir şeyi) idare etmek |
Öbek Fiiller | struggle with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) mücadele etmek |
Öbek Fiiller | struggle with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) kavga etmek |